Ermeni Soyadları

26 Mayıs, 2008

Yediğimiz ekmek kadar bize yakın sözcükleri tanımakta, anlamakta zorluk çektiren yurttaşlarımı anlayamıyorum.

Dilin tek bir amacı vardır; “kişinin kendini anlatabilmesi”. Dil olmazsa kendimizi anlatamayız, iletişim kuramayız. Dil temelde sözlü olarak gelişmiştir, söz olarak vardır. Yazılı metin, dilin uzaktan da anlaşılabilmesi için insanoğlunun bazı kavimlerinlerince çok daha sonra üretilmiştir.  Bugün dahi, yazıya geçememiş topluluklar vardır.

26 Mayıs günlü Hürriyet Gazetesinde Sefa Kaplan imzalı bir haber.(1) Çoğunluğu ABD’de yaşayan bazı Ermeni araştırmacılar Boston Belgeleri konusunda konuşmuşlar. Konuşan kişilerin ad ve soyadlarını Hürriyet’de basıldığı gibi aşağıda veriyorum;

Tatul Papazian
Houri Berberian
Dikran Khaligian
Hratch Dasnabedian
Yervant Pamboukian
Ara Sarafian
Vahakn Dadrian
Richard Hovannisian

Gözümüzün “papazian” vs olarak gördüğü soyadlarının kulağımıza çok alışık sözcükler olduklarını anlamak zor değil.

Bu soyadlarını tek tek irdelersek; (2)

Papazian = Papazyan
Berberian = Berberyan
Khaligian = Halıcıyan
Pamboukian = Pamukyan (Pamukçuyan?)
Sarafian = Sarrafyan

Bu sözcüklerin hepsi Türkçe kökenli olup, Osmanlı zamanında genelde zenaat sahibi Ermeni yurttaşların mesleklerine Ermenice ‘oğlu’ anlamına gelen ‘yan’ ekini eklemeleri ile oluşmuştur. Bugün de ABD’de hangi telefon rehberini açarsanız, Türkçe kökenli soyadlarına rastlarsınız. Türkiye’den gidenler ve onların torunları soyadlarını değiştirmek gereğini duymadıkları gibi, o sözcüklere 90 yıldır sahip çıkmaktadırlar.

Kaderin cilvesine bakın ki, aynı kişiler soyadlarının ne anlama geldiğini bilen tek ulusu da “atalarımızı kasıtlı olarak öldürdüler” diye suçlamaktalar.

Bir örneğe detaylı bakarsak (3);

“Khaligian” bizim bile ilk bakışta anlamını çözemeyeceğimiz bir yazılımdır. Batı’da (özellikle ABD ve İngiltere) yaşamaya başlayan ‘Halıcıyan’lardan bir aile çevrelerinden adlarını doğru olarak duyabilmek için en uygun olarak ‘Khaligian’ yazımını seçmişler. Başka br yörede aynı soyadını başka bir yazılımla da görme olasılığı vardır.  Amaç adın o ülkede okunduğu zaman ‘kulağa doğru gelmesi’dir.

Biz neden bu kişinin adını ‘ancak İngilizce Kurallara göre okunduğunda kulağa doğru gelir’ olarak yazıyoruz? Ayrıca, İngilizcenin pek öyle kesin okuma kuralları da yoktur. İlgi yazıyı yazan Sefa KAPLAN’ın Worchester, veya Thames’i nasıl okuyacağını duymak isterdim.

ABD toplumu bir insan bulamacı olup, gelen her kişinin bu ortama uygun dil ve isim benimsemesi alışılmış bir uygulamadır. Adı geçen araştırmacıların dedelerinin ABD’nin hamurunda Brown veya Fisher olarak daha kolay yoğrulma olanakları varken, ısrarla sahip çıktıkları ve korudukları soyadlarının bizlerin anlayamayacağı şekilde Türkiye’de sunulması çok ayıptır.

Sonuç; Türkçe, Türklerin okuyacağı bir yazı yazıyorsak, okuyanların kulağa doğru gelecek sözcük tınılarına varması gerekir. Bizim kendi sözcüklerimiz olan Halıcı veya Pamuk(4) sözcüklerinin başka bir kültüre göre yazılıp, bize yabancılaştırılması yanlıştır.

Notlar:
(1) http://www.hurriyet.com.tr/gundem/9022081.asp?gid=229&sz=93627
(2) Dasnabedian, Dadrian ve Hovannisian’ı çıkaramadım. Okurlar arasında bu konuda yardım edecek çıkarsa sevinirim.
(3) “Örneğin” sözcüğünün de Ermeni kökenli olduğu ve kullanılmaması gerektiği epey tartışıldıktan sonra, Türk toplumu bu sözcüğü benimsemiştir ve kullanılmaktadır.
(4) ‘Pambouk’ yazılımı bana çok enteresan geldi. Bu yazılım İngilizce’de ‘Pambuk’ olarak okunur. Anadolu’nun bazı yörelerinde, ‘pamuk’a ‘pambuk’ derler. Hangi yöreler olduğunu şu an çıkartamıyorum, bu yazıyı okuyanlardan bilen varsa lütfen bildirsinler.  Sevinirim.